PLATO

Tabirin ortaya çıkış tarihini tam olarak bilmiyorum. Aslında önemi de yok… Lakin 1970’ler yahut 1980’lerde yaygın olarak kullanılmaya başlandığını biliyoruz. İşletme yönetimi teorisinde yer edinmiş. O tarihlerde, işletmeciler bir yönetim sorunu ile karşılaşmışlar. Kariyerlerinde ilerlemekte olan orta kademe yöneticiler, belli bir aşamadan sonra, kadro yoğunluğu vs. sebebiyle terfi alamaz olduklarında, ruhen bir duralama hissetmeye başlamışlar. Yani yaşamlarında bir değişim olmuyor ve bu da psikolojik sorunlar yaratıyormuş. Bu duruma PLATO adını vermişler.

Yaşamda hiçbir değişim olmaması, durağanlaşma şeklinde tanımlayabiliriz. Yani hiçbir değişimin olmadığı bir durum… Spor teorisyenleri de sonradan bu tabiri benimsemişler. Sporcunun tüm gayretine karşın, hiçbir ilerleme kaydedememesi haline, sporda PLATO hali adı verilmekte…

İşletme yönetiminde, bu durumun çözümü olarak, platodaki kişiye yaşamına değişiklik getirmesi önerilmiş. Fakat iş hayatında haliyle bu pek kolay değil… Örneğin işini değiştirmek, her insanın göze alabileceği bir deneyim değil…

Oysa konu spor olunca durum hem de bir hayli farklı olabilir… Sportif kariyerinizde tüm çabalarınıza karşın bir duralama olduğunda, yani hiçbir ilerleme kaydedememe aşamasına geldiğinizde, PLATO tuzağına düşmüş olabilirsiniz. Ve bunun çözümü, işletme yönetiminde olduğundan daha kolay olabilir…

Antrenmanınıza bir çeşitlilik getirebilirsiniz. Farklı egzersizleri, farklı biçimlerde deneyebilir hatta bir dönem için başka spor branşlarını deneyebilirsiniz. Programınıza örneğin yüzme ve/veya atletizm gibi temel dalları ilave edebilirsiniz. Bunlar halen programınızda ise yoğunluklarını yani programınızdaki ağırlıklarını değiştirebilirsiniz.

Fakat önemle bilinmesi gereken husus şudur: PLATO hali aslında olumsuz bir durum değildir. İstisnasız her insanın kendi yaşamında, kendi kariyerinde karşılaşabileceği bir durumdur. Diğer bir deyişle, her insan plato tuzağına düşebilir, dahası bu tuzağa düşecektir de… Mesele kişinin bu durumu iyi teşhis ederek çözüm için sağlıklı tedbirler almasındadır…

Platoya girdiğinizi hissettiğiniz anda, bilmeniz gereken, programınızda belli radikal değişimler yapma zamanının da geldiğidir. Ancak bu suretle, plato tuzağını atlatabilir, zarar görmeden tekrar gelişmeye başlayabilirsiniz.

Yaşam aslında iç içe çeşitli dönemlerden oluşuyor. Zamanı gelince DEĞİŞİM vuku buluyor/bulacaktır. Sporcunun peşinen bilmesi gereken şey, kariyerinin bir döneminde plato hali ile mutlaka karşılaşmasının çok olası olduğu… Birincisi; bunun bilincinde olmak gerekiyor. İkincisi; hazırlıklı olmak gerekiyor. Üçüncüsü de zamanı gelince, gerekli değişiklikleri yaparak programa bir farklılık, çeşitlilik getirmek gerekiyor.

Ancak bu farklılıklar belli riskleri almayı da gerektirebilir(!) RİSK YÖNETİMİ için de belli bir düzeyde bilgi, birikim, tecrübe ve CESARET gerekiyor.

11 Temmuz 2024

Similar Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *