Müşteriler ve aşırı idman yükü

Artık eskisi gibi değil, neredeyse her köşe başında bir FITNESS CENTER var. Evvelce koskoca İstanbul’da en fazla birkaç tane spor salonu vardı. Şimdiki spor salonları hem modern, en iyi ekipmanla donatılmış hem de temiz… Hal böyle olunca da işletme masrafları fazla olabiliyor… Bu sebeple, istikrarlı devam eden üyelerin spor salonları için önemi büyük… Peki, üyelerin İSTİKRARLI biçimde salona devam etmesi için neler yapılmalı?

Gerçi tüm medyada sporun ve spor yapmanın faydaları anlatılıyor yani bu yönde büyük PROPAGANDA var. Fakat buna rağmen, iktisadi düzenin her alanında olduğu gibi, iyi ve büyük spor salonları dahi, zaman zaman MÜŞTERİ cezbedememe sorunları yaşayabiliyor.

Bu noktada spor salonu yöneticilerinin BECERİLERİ yani bilgi ve birikimleri devreye girmeli… Müşteriye yani üyelere karşı ilgili davranan, kibar, hitap etmesini bilen salon yöneticilerinin; böyle olmayan yöneticilere oranla çok daha fazla üye çekebileceği tartışılmazdır. Bu böyle olmak zorundadır, çünkü kapitalizmin gereği, şimdilerde ciddi bir REKABET ortamı söz konusu…

Spor salonunun portföyünü iki grup üyeye bölebiliriz: (1) Yeni üye potansiyeli ve (2) Eski üyeler… Eski üyeler de çeşitli gruplara ayrılabilir. Müdavimler yani şartlar ne olursa olsun spor aşkıyla devam edecek olanlar ve ayrıca diğer bir alt grup, MÜTEREDDİT yani “kararsız” olanlar. İşte bu ikinci (gizli) alt grup, salon yöneticilerinin, kanımızca, özel ilgi göstermesi gereken sporcu adaylarıdır.

Müteredditleri spor salonundan ve dolayısıyla spordan soğutan ve kaçıran faktörleri iyi analiz edip belirlemek gerekir. Kendilerini ortama için için yabancı hissederler, konuya dair bilgileri yok denecek derecede az düzeydedir. Bunlardan bir kısmı büyük şirketlerde çalışan yöneticiler olduğu için de hiç belli etmeseler de iş yaşamında gördükleri ilginin benzerini gittikleri her ortamda beklerler. Yaptıkları şeyi bilerek yapmayı isterler yani kendilerine uygun bilginin aktarılmasını beklerler. Lakin bunun kafa şişirici olmamasını, mesela boş laf ve övünme vs. içermemesini isterler. Kasıntı üsluplardan hazzetmezler.

Peki, bu tür ÜYELERİ spor salonundan kaçırtan diğer faktörler nelerdir?

Bu tür diğer faktörler arasında, kanımızca, en öne çıkan YORGUNLUK faktörüdür. Düşününüz ki gün boyu ofisinde çalışıp yorulmuş bir iş-insanına akşamleyin bir de spor salonunda bıktırıcı bir yorgunluk daha yüklerseniz, en istekli olanları dahi salonunuzdan kaçırırsınız… Bu noktada, salon yöneticisinin, bu tür üyeleri iyi gözlemlemesi ve üye yorgun hissettiğinde “idman programını” bazen geçici olarak bazen de kalıcı biçimde HAFİFLETMESİ gerekir.

SÜRANTRENE olmayı (overtraining) engelleme konusunu en iyi izah eden sözlerden ya da kurallardan biridir: “Sürantrene olma sınırını yüzde 1 geçeceğinize; yüzde 10 az çalışmak daima çok daha iyidir,” denmektedir. Bunun için de haftanın bazı günleri sıkı çalışmayı takiben bazı günler de kasten HAFİF çalışmak gerekir. Bu yeterli midir? Hayır… Ayrıca bir aylık üyeliğin üç haftası sıkı çalışmalara, iyice terlemeye ayrılırken; bir haftası da “toparlanma idmanlarına” ayrılmalıdır.

Nedir TOPARLANMA idmanı? Toparlanma teriminin İngilizce karşılığı RECOVERY kelimesidir. Bu tür idmanlarda, sporcu yaptığı yüklemeyi bilerek ve kasten azaltır. Yani daha fazlasına gücü ve enerjisi olsa bile “daha az idman” yapar. Bu suretle, yorgunluğa sebep olacak idman dönemi için enerji biriktirir. Hiçbir insan ki bu genellemeye en elit şampiyon sporcular da dahildir, ağır, şiddetli bir idmanı uzun süre mesela haftalarca sürdüremez. Mutlaka AKTİF DİNLENME tabir ettiğimiz HAFİF idman günlerini ve haftalarını programına eklemek zorundadır. Bu uygulamaya kısaca SPORDA DÖNEMLEME TEKNİĞİ (SDT) diyoruz. Çok kapsamlı ve teknik bir bilgi ve uzmanlık alanıdır.

Üyelerinize ayrıca senede iki defa 15 gün tüm spor faaliyetlerini askıya almalarını ve iyice dinlenip toparlanmalarını da salık veriniz. Bu şekilde kaybettiğiniz geliri, emin olunuz, iyice dinlenmiş olan üyenin ENERJİSİ ve dolayısıyla spor aşkı sayesinde sonraki devamı ve istikrarı ile katbekat telafi edersiniz.

14 Ekim 2024

Similar Posts

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *